Yunanistan’ın Osmanlı’dan Ayrılması: Yunan İsyanı

Tarihin gördüğü en önemli medeniyetlerden bir tanesini kurmuş olan Antik Yunanlılar başarısız politikaları nedeniyle sırasıyla Roma, Bizans ve son olarak da Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesi altına girmişlerdir. Fransız İhtilali ile birlikte yayılmaya başlayan milliyetçilik politikalarından etkilenen Yunanlılar, batılı devletlerin de yardımıyla Osmanlı’ya isyan etmiş ve en sonunda kendi devletlerini kurmuşlardır.

Maalesef Yunan isyanı sırasında çeteler on binlerce Türk ve Müslümanı katletmişlerdir. Osmanlı güçleri bu katliamlara yanıt verse bile Kurtuluş Savaşımız sırasında da olduğu gibi Yunanlılar yine batılı devletlerin desteğini almış ve isyanı nihayete erdirerek kendi devletlerini kurabilmişlerdir. İsyanın Rusya’da başlaması ve ilk krallarının Alman olması ise trajikomik. Gelin Yunan isyanı neden çıktı, hangi padişah döneminde yaşandı gibi merak edilen sorulara yakından bakalım.

Temelleri Rusya’nın Odessa kentinde atılan Yunan isyanı nedir?

Pek çok yazımızda anlattığımız gibi Yunanlılar aslında binlerce yıl önce ilk medeniyetlerden bir tanesini kurmuş ve tarihe pek çok önemli katkı yapmışlardır. Ancak siyasi başarısızlıkları nedeniyle sırasıyla Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesine girmek durumunda kalmışlardır. Yıllarca Osmanlı’nın tebaası olarak yaşayan Yunanlıları uyandıran ise Fransız İhtilali olmuştur.

1789 yılında yaşanan Fransız İhtilali ile birlikte dünyanın dört bir yanına milliyetçilik düşüncesi yayılmıştır. Aslında Yunanlılar bu düşünceden etkilenmemişlerdir. Bu düşünceden etkilenen, Rusya’da yaşayan Yunan kökenliler olmuştur. Tüccar ve aydınlardan oluşan bir grup, 1814 yılında Rusya’nın Odessa kentinde Filiki Eterya isimli bir örgüt kurarak Yunan isyanının ilk adımını atmışlardır.

Yunan isyanının nedenleri nelerdir? Osmanlı’ya saldıran Yunan asıllı Rus yaver:

Rusya Çarı 1. Aleksandr’ın o dönem Aleksandr İpsilanti isimli bir yaveri vardı. Bu yaver Yunan asıllıydı. Rus Çarlığı’ndan aldığı güç ile 1820 yılında Osmanlı yönetiminde olan Eflak Boğdan’a saldırdı. Saldırı Türk askerleri tarafından püskürtüldü ancak isyanın ilk kıvılcımı atılmıştı. Atılan kıvılcım hızla Mora Yarımadası’na sıçradı.

25 Mart 1821 yılında resmen başladığı ilan edilen Yunan isyanına ilk başta Rusya ve Prusya destek vermiyordu. 1821 yılının Eylül ayında, Osmanlı yönetimindeki Tripoliça bölgesinde Yunan isyancılar tarafından 35 binden fazla Müslüman kadın, çocuk ve erkek katledildi. Elbette Osmanlı Devleti bu katliama kayıtsız kalamazdı.

Yunan isyanı hangi padişah dönemine yaşandı? Yunan isyanına müdahale ediliyor:

O dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun tahtında Sultan 2. Mahmut oturmaktaydı. Yaşanan katliamlara karşı önce İstanbul Rumlarının maslahatgüzarlık görevlerine son verildi. Daha sonra isyana teşvik ettiği için İstanbul Rum Patrik’i idam edildi. 1822 yılının Mart ayında Sakız Adası’nda başlayan isyan ise Osmanlı askerlerinin müdahalesi ile bir katliama dönüşmeden bastırıldı.

Yunanlılar her şeye rağmen durmadılar ve 1822 yılında Mora Yarımadası’nda bir anayasa ilan ederek sözde devletlerini duyurdular. Rusya, İngiltere ve Fransa, Türklere duydukları tarihi kin nedeniyle bu isyanı desteklemeye başladılar. İçindeki Antik Yunan aşkını bastıramayan sapkın İngiliz şair Lord Byron, tüm servetini Yunanlıları silahlandırmak için kullandı.

Batılı devletler Osmanlı’ya karşı Yunanlıları destekliyor:

1825 yılında iyice alevlenen isyana güçlü bir şekilde müdahale etmek isteyen Sultan 2. Mahmut, Mısırlı İbrahim Paşa komutasındaki bir donanmayı Mora Yarımadası’na gönderdi. Rusya, İngiltere ve Fransa hadsiz bir ültimatom ile Osmanlı’nın bölgeden çekilmesini istediler. Elbette Osmanlı bunu dinleyecek değildi.

1827 yılında isyan neredeyse bitme noktasına gelmişken Ekim ayında Rus, İngiliz ve Fransız gemilerinden oluşan büyük bir donanma Mora Yarımadası’na geldi. Maalesef tarihimize Navarin Faciası olarak geçen olaylar neticesinde donanmamızın büyük bir kısmını kaybettik. Yunanlıların eli iyice güçlenmişti.

Osmanlı – Rus savaşı sonrası imzalanan Edirne Antlaşması ile Yunan devleti kuruldu:

Şans bu ya, 1827 yılında Rusya’nın dışişleri bakanı koltuğuna Yunan asıllı bir Rus olan İoannis Kapodistrias getirildi. Kapodistrias, hazırladığı anayasa ile sözde Yunan devletinin temellerini atmıştı. Bir yıl sonra 1828 yılında Osmanlı – Rus savaşı başladı. Osmanlı, isyanlar yüzünden yorgun düştüğü için Ruslar İstanbul’a kadar geldiler.

1829 yılında Osmanlı ile Rus Çarlığı arasında Edirne Antlaşması imzalandı. Anlaşma kapsamında Osmanlı, Yunanistan Cumhuriyeti’ni özerk bir devlet olarak tanımak zorunda kaldı. 1832 yılına geldiğimizde ise Osmanlı, Yunanistan Devleti’ni resmen tanıdı. Böylece yüzlerce yıl boyunca Osmanlı’nın tebaası olan Yunanlılar, batılı devletlerin desteği ile kendi devletlerini kurmuş oldular. 

Rusya’da başlayan, Alman kral ile noktalanan Yunan isyanının sonuçları:

İlk başlarda Yunan halkının bir katkısı olmadan Yunan asıllı Rusların başlattığı Yunan isyanının sonuçları ise trajikomik. Özgürlük ve demokrası naralarıyla başlatılan isyan sonucunda kurulan Yunan devleti, 1832 yılında İngiltere’nin baskısıyla kraliyete dönüştü. Yunanistan Krallığı’nın ilk kralı ise Alman asıllı Otto von Wittelsbach oldu. İngiliz kraliyet ailesinin bile Alman kökenli olduğunu düşündüğümüz zaman bu durum pek şaşırtıcı değil.

Maalesef Yunan isyani ile başlayan ateş dalga dalga Osmanlı çatısı altında yaşayan diğer halklara da yayıldı. Elbette bunların en büyük destekleyicisi batılı devletlerdi. Art arda yaşanan isyanlar ve kopmalardan sonra bir de Birinci Dünya Savaşı’nı kaybeden Osmanlı’nın işgal süreci başlamış oldu. 

Yunan isyanının bugüne etkileri:

Yunan isyanının ilk ilan edildiği gün olan 25 Mart, Yunanistan’da bağımsızlık günü olarak kutlanıyor. On binlerce Türk ve Müslümanın katledildiği eylemler, Yunan tarih kitaplarında zafer günü olarak anlatılıyor. Yunanistan’ın bağımsızlık günü kutlamalarına Kıbrıs Rum kesimi cumhurbaşkanı, Rusya, Fransa ve ABD temsilcileri katılıyor. Dahası, son kutlamalara katılan isimlerden bir tanesi yeni İngiliz kralı Prens Charles’tı. 

Bağımsızlık kutlamalarına katılan ülkelerin, 1919 yılında Batı Anadolu’yu işgal eden Yunanlıları desteklediği de tarihi bir gerçek. Bugün bile Yunanistan ile aramızda bir sorun yaşandığı zaman karşımıza nedense bu ülkelerin temsilcileri çıkıyor. Pek çok tarih ve siyaset uzmanı, Yunanlıları ‘Batının şımarık çocuğu’ olarak adlandırıyor ve batının Türkler üzerindeki politikalarının Yunanlılar üzerinden uygulandığını söylüyor.

Batılıların desteği ile başlayan ve bağımsız Yunan devletinin kurulması ile sonuçlanan Yunan isyanı neden çıktı, hangi padişah döneminde yaşandı gibi merak edilen soruları yanıtlayarak isyanın bugüne kadar uzanan etkilerinden bahsettik. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz. 

Yorum yapın